Marka bağımlılığı bir madde bağımlılığıdır. Her ikisi de üstünde fazla düşünülmemiş, kişiye zarar veren eylemlerdir. Marka kalite anlamına gelmez. Markalar genelde büyük bütçeli reklam kampanyaları ile benimsetilir. Bir markayı tercih nedeninizi kendinize sormalısınız. Bir marka özellikle bir ürün gurubunda kaliteli hizmet verdiği için tercih ediliyor olabilir. ancak bu sizin için bir anlam ifade etmiyorsa ve siz hala bunun peşindeyseniz bir marka bağımlılığı yaşıyorsunuz demektir.
Büyük bütçeli kampanyalar yerleştirilmiş markalara ait ürünler eninde sonunda bu bütçenin acısını sizden çıkaracaktır. Elbette reklam, kampanya ve benzeri tanıtımlar gereklidir. Ancak gözünüzden kaçırdığınız şey şudur : bazı markalar belli bir ekonomik güce sahip kitleye hitap etmek ister. Dolayısıyla ekonomik gücünüzün çok üstünde bir kitleye hitap eden markayı aldığınızda boş yere para harcamış olursunuz. O ürünün, o markanın pahalı olması üreticinin alıcı olmasını istediği kitlenin ekonomik gücüyle ilgilidir, kalite açısından daha ucuz olanı daha kötüdür diyemezsiniz.
Siz tüm bunlara rağmen pahalı markaların peşinden koşarsanız sadece kendinize zarar vermiş olursunuz. Belki bu durum bir çeşit sınıf ayırımcılığı olarak nitelendirilebilir. ancak bu noktada bir şey daha ekleyelim. Bu pahalı markaların ürün maliyetlerinin büyük kısmını tasarımcının emeği oluşturur. Burada da tasarımcının ortaya koyduğu hayal gücü ve yaratıclığın değerini ancak kendisi belirleyebilir, kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur.
Sonuç olarak, kendinizi yıpratacak, gülünç veya zor duruma düşürecek marka bağımlı tercihler yapmayın. Ekonomik gücünüz ve sosyal yaşantınıza uygun tercihler yapın. Bu şekilde daha fazla şeye sahip olursunuz.
