Değerli sanatsever dostlarım,

2011 senesinin son yazısında sizlere ülkemizde ve dünyamızdaki sanatsal, sosyal, politik, çevresel kısaca hayata dair olaylardan birer ikişer satır karalamak istedim.

2011 senesinde maalesef dünyada ekonomik kriz yine gündemin ilk sırasına yerleşti. Bunu Arap BAHARI takip etti ama ülkemizdeki bence en önemli konuların başında VAN DEPREMİNDE SONRA, kadına şiddet daha doğrusu insana şiddet geldi.

Ne yazıktır ki kadına şiddet son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Bir ülkede enflasyon olabilir, işsizlik olabilir, hava kirliliği olabilir, olabilir olabilir.. ancak kadına şiddetin altında yatan gerçekleri araştırdığımızda karşımıza hiç de tamiri kolay olmayan sorunlar çıkıyor.

Nedir bu sorunlar?
Birincisi eğitimsizlik, ikincisi eğitimsizlik, üçüncüsü eğitimsizlik ve maalesef bu sorun parayla pulla halledilebilecek kolay bir sorun değil. Bu duruma tek çare, el birliğiyle sanatçısıyla, sporcusuyla, politikacısıyla, zenginiyle, fakiriyle, öğrencisiyle, doktoruyla, polisiyle, öğretmenlerimize destek olmaktan geçiyor. Kadınına şiddet uygulayan bir toplumdan nasıl
medeni, kültürlü bir nesil yetişmesini bekleyebiliriz ki?

Birazda sanat diyelim. 2011 senesi dünyada sanata yatırım yapanların yüzünü yine güldürdü. Sanata yapılan doğru ve bilinçli yatırım, yatırımcılarına yine çok kazandırdı ama maalesef bu yatırmcıların büyük bir bölümü ülkemizdeki sanatseverler değiller.
Nedeni çok açık, sanata yatırımı hiçbir zaman gerçek yatırım aracı olarak görememizde yatıyor. Genelde sanata ülkemizde yatırım yapan kişiler, maddi manevi doyum noktasına ulaşmış, dövize, borsaya, altına yüklüce senelerce yatırım yapmış ve devam etmekte olan ve çevresinin telkiniyle aynı sepete tüm yumurtaları koymayalım mantığıyla yatırım yapan işadamları ve kadınlarından oluşuyor.

Halbuki bilinçli insanlar tarafından bilgilendirilip, sanata yatırım yapacak girişimciler doğru zamanda doğru eserleri aldıklarında, 10-15 sene içinde hiçbir para biriminin, bankanın veremeyeceği kazançlara sahip olabileceklerini maalesef bilememektedirler.

Umarız 2012 senesinde hep hayalini kurduğumuz genç koleksiyonerler ülkemizde boy göstermeye başlarlar da hem sanatçılar, hem galericiler, hem de kendileri sanatın nimetlerinden faydalanmaya başlayabilirler..

Hepinize sağlıklı mutlu sanat dolu sağlıklı bir yıl dilerim.

Sevgilerimle

Sanatı koklayan adam

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz