Glisemik indeks 1981 yılında ortaya çıkmış, karbonhidratların kandaki glükoz düzeylerine olan etkisini ölçen bir sistemdir. Aslında diabet hastaları için yapılan bir araştırmada çeşitli besinlerin kandaki şeker miktarını ne kadar etkilediğini araştırırken ilginç bir takım sonuçlara varılmış ve bir indeksleme yapılmıştır.

Buna göre her besindeki karbonhidrat kandaki şeker seviyesini farklı ölçüde yükseltir.
Mesela glisemik indeksi düşük besinler insanı uzun süre tok tutarken glisemik indeksi yüksek besinler kandaki insülin miktarını hızla yükselterek kan şekerinin hızla düşmesine neden olur.
Böylece insan beslenmesine rağmen hızla acıkır. Bunun sonucu olarak ise dengesiz insülin salgılanması, yağlanma yani bir başka ifade ile kilo almaya neden olur.
Uzun yıllar bu şekilde beslenme ise genetik yatkınlığı olan kişilerde diabetin ortaya çıkmasına, hipertansiyon ve damar sertliği gibi rahatsızlıklara neden olur.

Besinlerin Glisemik İndeks Tablosu’na göre besinler ;

Glisemik indexi düşük besinler (55 ve altı)

Barbunya, nohut, kuru fasülye, mercimek, fındık, elma, portakal (çoğu meyve ve sebze), makarna, Kepekli (siyah) ekmek

Glisemik indexi düşük besinler (56 – 69)

Esmer pirinç, şeker kamışı, çavdar ekmeği, muz (ham), dondurma, fırında patates

Glisemik indexi düşük besinler (70 ve üstü)

Patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç, beyaz şeker, işlenmiş meyve suları, muz(olgun), karpuz, krakerler, mısır cipsi, mısır gevreği

Not : Glisemik indeks değerleri yalnızca 50 gramlık porsiyonlar için hesaplanmıştır.

Henüz tüm dünya uzmanları tarafından kanıksanmamış olsa da bu tabloya göre düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesinin insülin salgılanmasını olumlu etkileyeceği, ani iniş çıkışlar yaratmayacağı ve ileri yaşlarda diabet, kalp – damar rahatsızlıklarının ortaya çıkması konusunda riskin azaltılacağı görüşü yoğunluktadır.
Dolayısıyla düşük glisemik indeksle işaretlenmiş besinlerin kilo alma konusunda da sorun olmayacağı açıktır.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz